Pazar günü deplasmanda 2-1'lik galibiyetle geçtiğimiz Denizlispor'a dün gece Ali Sami Yen'de aynı tarifeyi uyguladık. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi bu maçta elde edilecek tüm gelir Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek Kampanyası'na gidecekti. O yüzden sıradan bir maçtan çok daha öte bir anlam taşıyordu. Ancak büyük bir ayıp yaşandı desem yanlış olmaz herhalde. Neyse, buna daha sonra döneceğim zaten.
Dün İstanbul'da sıcak bir hava vardı. Gündüz okula sıkıca giyinip gittikten ve sıcak hava dolayısıyla bunaldıktan sonra dersin 16:00'da bitmesiyle birlikte alelacele toplanıp tuttum Mabet'in yolunu... Stadyuma geldiğimizde alışılageldik maç öncesi Ali Sami Yen atmosferinden eser olmadığını görüp üzüldük. Maçın başlamasına 1 saat 15 dakika kala stadyuma girdiğimizde ise bizimle birlikte 5-10 kişinin daha olduğunu görüp böyle devam etmemesi için adeta yalvardık. Zaman geçtikçe Kapalı Üst Tribün dolsa da Eski Açık, Numaralı ve özellikle Yeni Açık'ta oluşan son derece büyük boşluklarla birlikte maç da başladı. Teknik direktör Kalli bu maça yedek ağırlıklı bir kadro ile çıkmayı tercih etmiş. Aslında Orkun'un dün gece kaleyi koruyan Aykut'un nasıl ası olur, bunu anlamlandırabilmiş değilim. Savunmaya baktığımızda ise sakatlıktan kurtulmuş Sabri, Song, Hakan Balta ve Bouzid'i gördük. Orta alanda Arda, Carrusca, Mehmet Topal ve Barış'ı izledik. İleri ikilide ise bizi kanser etmeye devam eden Ümit Karan'a eşlik eden isim Serkan Çalık oldu.
Aslına bakılırsa maçın öyle büyütülecek bir yanı yoktu. Takım kötü oynuyor, tribünlerin dörtte üçlük bölümünü dolduran taraftar ise elinden geldiğince sesini sahaya duyurmaya çalışıyordu. Neyse ki dakikalar 40'ı gösterdiğinde Marcelo Carrusca ceza yayında topla buluştu ve çok şık aşırtma bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Bu golle skor 1-0 lehimize oldu ve ilk yarı da böyle sona erdi.
İkinci 45 dakikada da pek bir elle tutulur pozisyon yoktu. Galatasaray Ümit Karan ve Sabri ile çok net iki pozisyondan yararlanamadı. Buna karşılık rakip Denizlispor 74. dakikada bulduğu tek net pozisyonu Hasan Yiğit ile gole çevirdi ve skora denge geldi. Ancak Galatasaray henüz son sözünü söylememişti. Golden bir dakika sonra Carrusca ceza sahası içinde düşürülünce maçın hakemi Vedat Yüksel penaltıya hükmetti ve topun başına Kamerun Aslanı Song geçti. Song güzel bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-1. Kalan dakikalarda başka gol olmadı ve Galatasarayımız Fortis Türkiye Kupası'na galibiyetle başladı.
Elde Osimhen var demenin yanına, Batshuayi de var rahatlığını eklemek
gerekecek
-
Okan Hoca, Osimhen - Icardi - Batshuayi forvet 3'lüsünün kimse de
olmadığını söylüyor. Rotasyon olarak en elit diye nitelendireceğimiz çoğu
takımda dahi...
1 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder