8 Ağustos 2008 Cuma

Yaprak Dökümü #7

Belki de bundan tam bir sene önce bu zamanlar kendisinin Ankara yolculuğu sırasında yazmalıydım bu yazıyı. Maalesef geleceği göremiyorum. Orhan Ak'ın bir sezon sonra, kiralık sözleşmesini tamamlar tamamlamaz, Galatasaray'a geri döneceğini düşünmüştüm belki de. Cihan Haspolatlı ile birlikte kutsal formayı giymesi en çok tartışılan iki isimden biriydi o. Savunmanın sağı birine, solu birine, takım ise Allah'a emanetti. Yine de haksızlık etmemek, yiğidin hakkını yiğide vermek gerek. Orhan Ak da, tıpkı Cihan Haspolatlı gibi, Galatasaray formasını sırtlarına geçirdikleri anlarda ellerinden gelenin en iyisini vermeye çalıştılar. 14 Mayıs'da yaşanan beklenmeyen şampiyonluğun mimarlarından biri olduğu bugün hatırlanmıyor. Yüreğiyle savaşanlar ordusunun bir piyonuydu. Taraftarın acımasızca eleştirdiği vasıftan yoksunluğu kendisinin suçu değildi elbette, tıpkı bu takımın formasını giymesinde olmadığı gibi. O kendisine verilen görevi sahip olduğu zaman diliminde layıkıyla yerine getirmeye çalıştı. Ama başarılı oldu, ama olamadı. Yine de şampiyon takımın şampiyon oyuncusu oldu.
Geçtiğimiz sezonu Ankaraspor'da kiralık olarak geçirdi. Sezonun son haftalarında Fenerbahçe'den puan aldıkları maçın ardından "Bu skor Galatasaray'a armağan olsun" diyebilecek kadar da cesurdu. Belki de Ankaraspor'da kendisini yeniden ispatlayıp sarı kırmızılı formayı giymeyi hâyâl ediyordu. Olmadı. Hakan ve Volkan'ın olduğu yerde işi zordu zaten. Artık Antalyasporlu... Kiralık da değil hem... Artık tamamen koptu Galatasaray ile olan bağı. Yolu açık olsun.

1 yorum:

sinem dedi ki...

bence antalyaspora gitmesi iyi olmuş. dediklerin doğru ama dönünce yine nefret toplayacaktı. sonuçta onun yaptığı hatayla bir gol yediğimizde hiçbirimiz anlattığın gibi mantıklı düşünemeyiz :) -en azından ben düşünemem- hem cimbomun sevilmeyeni olmaktansa antalyanın sevileni olur böylece, onun için de iyi olur belki..