skip to main |
skip to sidebar
Son şampiyon olarak yarın 2008/2009 sezonunun açılış maçına çıkacağız. Rakibimiz Denizlispor'u Ali Sami Yen Stadyumu'nda ağırlayacağız. Transferler yapılmış, şampiyon kadro korunmuş, hedefler büyütülmüş... Bu açıdan baktığımızda her şey yolunda görünüyor. Ancak son zamanlarda Ali Sami Yen Stadyumu'nun eski atmosferinden bir hayli uzak olduğu gözler kaçmayan bir gerçek. Her tribünden farklı ses çıkması ve nefeslerin maç boyunca takımı ateşleyecek tezahüratlar yerine uyku getirecek cinsten bestelere harcanıyor olması şapkamızı önümüze koymak için yeterli bir sebep bence. Fakat tüm bunlar oluyorsa sorumlu tek başına taraftar değildir. Son birkaç sezondur üç büyükler arasında en yüksek bilet fiyatlarını belirleyen kulüp Galatasaray. Taraftara en çok ihtiyacın olduğu Steaua maçının biletlerini minimum 50 YTL yapıyorsun sonra da tribünlerin dolmadığından şikayet ediyorsun. Üstelik bu maçın haftaiçi oynandığı gerçeğini de ya bilmiyorsun ya da bilmiyormuş gibi davranıyorsun. Yarın ise Süper Lig'in ilk maçına çıkacağız... Rakibin kim olduğunun bir önemi yok. Bu maç hem taraftar hem de oyuncular açısında bir şölen niteliğinde olmalıyken kulüp yine en düşük bilet fiyatını 50 YTL olarak belirlediğini açıklıyor. "Giden var gidemeyen var" muhabbetini size bırakıyorum. Beni asıl şaşırtan nokta stadyumun en lüks yeri hâline getirilen Kapalı Alt Tribün meselesi. Öyle ya, bilet fiyatlarına şöyle bir göz attığımızda görüyoruz ki Kapalı Alt Tribün fiyatları Numaralı'yı bile sollamış. Şunun şurasında daha ne kadar Ali Sami Yen'de oynayacağız? Buna gerek var mıydı? Taraftarın günahı nedir peki? Bu üçünü istiyorum!
4 yorum:
ben böyle işin anasını avradını s...... bu fiyatları koyanın ta a.... k...... o kapalı alt sizin g....... girsin. sizi yönetici yapanın sol ayağını s...... böyle anlayışa kafam girsin!
Biiiiiiiiiiiiiiiiip!
denizli maçını izlemiş ve o tribünlerin halini görmüş biri olarak sadece "yazık" diyebiliyorum...Sezonun açılış maçında tribünlerin o kadar boş olması gerçekten normal değildir; umarım bunu bizden başkaları da fark eder...
Şimdi efendim şöyle olacak...
Birileri çıkıp diyecek ki; yaz mevsimindeyiz. Herkes tatilde.
Benim gibi birileri de çıkıp gülecek buna ve aynen şöyle yanıtlayacaklar: "Koskoca İstanbul'da 20 bin kişi çıkaramıyor mu koca Galatasaray?"
Sonra ilk grup yeniden konuşacak; "Eh, en ucuz bileti 50 YTL yaparsan sonucuna da katlanacaksın"...
Ben bu kulüplerin bilet fiyatları konusundaki politikalarına bir anlam veremiyorum. Kardeşim 50 YTL yapıp tribünlere 1000 kişi çekeceğine, 30 YTL yap 5000 kişi çek. Hem tribünler dolar hem de daha fazlasını kazanırsın zaten.
Fakat bunların hiçbirini ben yine de bahaneden saymıyorum. 15 milyonluk şehir İstanbul'dan küçücük Ali Sami Yen'i dolduracak kadar adam çıkaramıyorsak, eh, yuh olsun o vakit bize.
Yorum Gönder