29 Temmuz 2008 Salı

Aslan Nihat

Hepimiz sarı ile kırmızıya vurgun, hepimiz Galatasaray'a aşığız. Uğruna paralar harcayıp formalar alıyoruz, maçlara gidip boğazımızı patlatıyoruz ve bu durumdan bir nebze olsun şikayet etmiyoruz. Peki kaçımız Galatasaray'ın simgesinin "aslan" oluşunun nedenini biliyoruz?
Günümüz taraftarları profesyonelliğin tamamen karşısında duradursun hiçbiri geçmişte amatör ruhu sonuna kadar yaşayan isimleri bilmiyor, dolayısıyla o isimlere olan vefa borcunu da yerine getiremiyor. Araştırmak yerine hazıra konuyoruz. En büyük ezeli rakibimizi tercih eden eski futbolcumuza lanetler okuyoruz ama pek çoğumuz ne Nihat Bekdik'i biliyoruz ne de Gündüz Kılıç'ı...
Nihat Bekdik... Nam-ı diğer Aslan Nihat. Samanlıkta iğne arar gibi aranan amatör ruhun bayrak adamıydı o. Herkes bilmez adını. Galatasaray kurulmadan 3 sene önce geldi dünyaya, o andan itibaren hayat hikayesi sarı kırmızı yazıldı. Galatasaray Lisesi'nde eğitimini sürdürürken başladı hayranlığı futbola. Takıma yükselmek için de pek beklemedi. Takımı için terinin son damlasına kadar mücadele etti ve taraftarlar tarafından Aslan Nihat olarak çağırılmaya başladı. 1916 yılında başlayan Galatasaray macerası süresince sadece futbolcu olarak değil üç adım atlama, yüksek atlama, binicilik, yelken ve yüzme alanlarında da kulübüne hizmet etti. Tam 20 sene boyunca futbolcu olarak verdiği mücadelesinde ise 268 kez forma giydi.
Galatasaray ile Fenerbahçe'nin arasının açılmaya başladığı yıllarda iki takımı karşı karşıya getirecek olan Vatan Kupası'ndan bir gece önce federasyon başkanı Galatasaray'ı Milli Takım mahiyetinde Rusya'ya götürmek ister. Bunun üzerine zamanın gazeteleri ve Fenerbahçeli yöneticiler Galatasaray'ın formda olan Fenerbahçe'den korkup kaçtığını iddia edince, Nihat Bekdik; "Gitmeyip tek kişi kalsam da sizinle o sahaya çıkıp mücadele edeceğim" diye haykıran isimdir.
Galatasaray'ın ve Türk sporunun bu büyük ismi 8 yıl A Takım kaptanlığını yürüttükten ve 18 kez giydiği A Milli Takım formasını 8 defa kaptan olarak taşıdıktan sonra 1936 yılında aktif spordan çekildi. Fakat spor yapmayı hiçbir zaman ihmal etmedi. Aslan ismini verdiği teknesi ile tekne yarışlarına ve boğazı yüzerek geçme yarışlarına katıldı. 1957 yılında Demokrat Parti'den milletvekili seçildi ve 27 Mayıs İhtilâli'nin akabinde 4 yıllığına mahkum edildi. Mahkumiyeti son bulmadan, 21 Haziran 1972'de, geçirdiği bir rahatsızlık yüzünde hayata veda etti. Ardında ise sayısız rekor ve amatör ruhunu bıraktı. Fakat bunlardan da önemlisi hayatını adadığı Galatasaray'a kendi lakabını simge olarak bıraktı.

Hiç yorum yok: