Üniversitelerde türban serbest kalacak mı kalmayacak mı ikilemi, Kuzey Irak’taki kritik durum, Dink suikastının yıldönümü ve daha nice gündemi meşgul eden olayın pek bir önemi yoktu pazar akşamı Galatasaray taraftarları için. Sivasspor ve Beşiktaş maçlarını kazanmıştı. Gaziantepspor’un Fenerbahçe ile oynadığı karşılaşmadan da yine gelenekselleşen skor çıkmıştı. Haliyle o akşam Galatasaraylıların aklında Bursaspor’u yenmekten başka bir düşünce yoktu. Tüm bunlara iki hafta önce Bursa’da oynanan kupa maçında takımımıza ve oyuncularıma yapılan hakaretleri de ekleyince aslında maçtan önce maçın gidişatını tahmin etmek pek de güç değildi. 90 dakika boyunca edilen küfürler ve bunların çoğunun futbolumuzun en son küfür edilecek adamlarından olan Hakan Şükür’ü hedef alması ister istemez taraftarı Ali Sami Yen’deki lig maçı öncesi ekstra motive ediyordu. Maç başladığında ise adı dokuza çıkan ve asla sekize inmeyecek olan Bursaspor taraftarının takımlarını da kendilerine benzetmiş olduklarını gördük. İsmail Güldüren’in başı çektiği çirkefler ordusunun deplasmana futbol oynamak için gelmediklerini anlamak için âlim olmaya gerek yoktu. Karşılaşma bir futbol maçından çok bir Tarık Solak organizasyonunu andırıyordu. Dilini ısıranlar, yumruk yiyenler, bileğini zedeleyenler arasında sahada oynananların futbol olduğunu bize hatırlatan tek an Nonda’nın skoru 1-0’a getiren golü attığı andı. Bunun dışında Bursaspor takımı maç bittiğinde sahadan 9 kişi ayrıldı. Galatasarayımız lider Sivasspor’un ardından zirve mücadelesini ikinci olarak devam ettirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder