Turkcell Süper Lig'de 2007/2008 sezonunun 6.haftasını da atlattık. Cumartesi gecesi şampiyonluk yolundaki rakiplerimizden Beşiktaş kendi evinde Denizlispor karşısında 2-0 yenik duruma düşse de maçtan galip ayrılmayı başarmış ve maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturmuştu. Bu yüzden Kasımpaşa karşılaşmasının tarafımızdan mutlaka kazanılması gerekiyordu. Yer Atatürk Olimpiyat Stadı. Yabancı değiliz artık oraya. Lanet olsun ki değiliz. Rüzgârı bir derttir oranın. Hâlâ çözüm bulunamamıştır. Bulunmak da istenmemiştir zaten. Koca bir sezonu heba ettik orada. Bu sene de kutup ayısı Kasımpaşa'nın peşine düşmüş belli ki. Dün maç öncesi Atatürk Olimpiyat Stadı'nda farklı bir şey yoktu. Tribünlerde 15 bin taraftar, püfür püfür esen rüzgâr bir de oruçlu bünyeler...
Sion felaketinden sonra teknik direktör Kalli bu maçta revizyona gitmeyi yeğlemiş. İlk onbirler açıklandığında sürpriz bir kadro gördük; Orkun, Hakan Balta, Song, Bouzid, Barış, Ayhan, Linderoth, Lincoln, Hasan, Ümit ve Hakan Şükür. Maç başladığında bu sezon bize tempolu futbolun ne demek olduğunu yeniden hatırlatan Galatasaray'dan eser yoktu. Suç da bulmamak lâzım. Bir paragraf önce bahsettiğim sebeplerin bunda payı büyük. Zaten son derece zevksiz geçmekte olan maça Kasımpaşa'nın tam takım savunmaya çekilerek oynadığı "beraberliğe razı" futbolu da eklenince maç tam bir işkence hâlini aldı. Ancak bizim kazanmamız lâzımdı. Öyle ya da böyle ilk ciddi pozisyonumuz 26.dakikada Hasan'ın düşürülmesiyle kazandığımız penaltı pozisyonu oldu. O dakikaya kadar yarattığım sinir küpümün içinden çıkamayan ben başıma gelecekleri biliyor olduğum için pek tepki vermedim penaltı kararına. Hele topun başına geçen ismin Ümit olduğunu görünce o penaltıdan kuşku duymamak olmazdı. Galatasaray'da bir kural vardır. O hafta hangi futbolcunun morale ihtiyacı varsa penaltı o adama attırılır ki morali yerine gelsin, kendini bulsun. Aynı kural işlemiş olacak ki Ümit Karan penaltı noktasına geldi işte. Vurdu sonra... Hep attığı köşeye... Kaleci elinin altından kaçırmadı bu kez. Atladı ve tuttu! "Goooool" diye inlemek, zıplamak, sevinmek, arkadaşına sarılmak isteyen bünyelerin hevesleri kursaklarında kaldı haliyle. Ancak bizim kazanmamız lâzımdı. İlk yarının bitmesine iki dakika kala Lincoln'ün akıl dolu pasında topu önünde bulan Şaş ceza sahasına sağdan girip pası Ümit'e çıkardı. Moralsiz futbolcu pozisyonu eline ayağına bulaştırdı. İlk yarı bitti. Ancak bizim yine de kazanmamız lâzımdı.
İkinci yarıya başlarken Hasan yerini Uğur'a bırakıyordu. İlk yarıda arkamıza aldığımız rüzgârı iyi kullanamamıştık. Bu yüzden şimdi rüzgâra karşı oynayıp skoru lehimize çevirmemiz gerekiyordu. Top taşıyamadık rakip kaleye. Kasımpaşa'nın rastgele geliştirdiği hücumlardan biri ofsayt bayrağı kalkmasa az daha kalemize gol oluyordu. Ofsayt bayrağı haklıydı ama bizim ille de kazanmamız lâzımdı. 69'uncu dakikada Ayhan yerini Serkan'a bıraktı ve takım sol kanattan daha sık gelmeye başladı. Bu andan 4 dakika sonrasına saralım şimdi filmi. Sağ kanatta topla buluşan Lincoln bir müddet topu sürdükten sonra ceza sahasında debelenen Ümit'i harika bir uzun pasla gördü. Etrafında üç savunma oyuncu bulunan Karan önce topa sıçradı, göğsüyle düzeltti ve anında rövaşatayı çaktı: 0-1. Kendi kişisel çabası sayesinde göze hitap eden ve yakında tüm spor programlarının jeneriklerini süsleyecek bir gole imzasını attı. Kalan dakikalarda anlatmaya değecek bir şey yoktu. Galatasarayımız bu maçtan da öyle ya da böyle 3 puanla ayrılmasını bildi. Her zaman iyi oynayarak kazanamazsınız. Büyük takımsanız bazen kötü oynarken de kazanmayı bilmelisiniz. Şampiyonluk o zaman gelir. Bu hoş notun ardından Fenerbahçe'nin de haftayı Bursaspor beraberliği ile geçtiğini belirtmek istedi canım. Nedenini gerçekten bilmiyorum :) Aramızdaki puan farkı daha şimdiden yediye çıktı. Bundan olabilir mi acaba? Neyse...
Puan durumuna geçmeden önce önümüzdeki hafta oynayacağımız Beşiktaş derbisi için şimdiden, peşinen başarı dileklerimi göndereyim.
PUAN DURUMU
1- GALATASARAY 16 Puan
2- Sivasspor 15 Puan (Olaylı Trabzonspor maçından muhtemelen 3 puan alacaklar)
3- Beşiktaş 14 Puan
4- Kayserispor 11 Puan
5- Ankaragücü 11 Puan
6- Trabzonspor 9 Puan
7- Gaziantepspor 9 Puan
Aradığımız Fenerbahçe'ye bu hafta da ulaşılamıyor :)
Mikautadze ile oyun düzenini çok daha güçlü kılarsın
-
Dybala'nın ismi geçti, kimini heyecanlandırdı, kimi ise yanlış tercih dedi.
Ben heyecanlanmadım ama yanlış hamle olduğunu da düşünmedim. Geldiğimiz
sevi...
15 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder