31 Ağustos 2007 Cuma

Galatasaray: 2 - Slaven Koprivnica: 1

Siz bakmayın Servet'in dudaklarını ısırdığına. Karşısındaki rakipten korktuğu için değil aslında onun bu duruşu. Garip olan Servet'in tribünlerdeki ve ekranları başındaki Galatasaraylılar'a dudaklarını ısırtacak bir futbol oynamış olması. Bu resimde de sanki "Bakın böyle yapacaksınız" der gibi. Neyse...
Yaz mevsiminin bitmesine 1 gün kala Zafer Bayramımız'ın 85'inci yıldönümünde ağırladık Hırvat temsilcisini. Aslında iş iki hafta önce Koprivnica'da bitmişti. Bu maç da daha çok 3,5 ay sonra sevgilileri buluşturacak bir formalite maçı tadındaydı. Yine de bir kazaya mahal vermemek için dikkatli olmak gerekiyordu. Malum Tromso faciasının acısı hâlâ yüreklerde. Bu kez işi sıkı tutan Aslanlarımız karşılaşmayı Ümit Karan ve Hakan Şükür'ün golleriyle 2-1 kazanıp UEFA Kupası 1.turunda mücadele etmeye hak kazandı. Şimdi karşılaşma sonrası görüşlerini almak için Koprivnicalı futbolculara mikrofonlarımızı uzatıyoruz:
Ivesa: Buraya gelirken pek bir şey beklemiyorduk. Galatasaray bizi adeta silindir gibi ezdi. Özellikle "Kral" Hakan Şükür'ün golüne engel olamazdım. O kainatın en iyisi!
Bosnjak: Keşke adım gibi Boşnak olsaydım da bu maçta forma giymeseydim. (Evet, kabul ediyorum çok alakalı)
Kresinger: Şimdi de bakam sen bağa bi' bu Lincoln elemanı nası durdurulur?
Poljak: Galatasaray'ın en zayıf yanının kalecisi Orkun olduğunu biliyorduk. Üzerine oynadık, o da sağolsun penaltı yaptırdı. Çok klas vurdum canım.
Radicek: Vallahi ben ileri uçta olduğum için ilk gole uzak kaldım. Bu adamı nereden bulmuşlarsa artık, çalım manyağı yaptı bizim savunmayı sonra da 99 numaralı oyuncuya "Artık bunu da atarsın" dercesine bıraktı. E onu da atsın artık. Ulan ben ceza alanında olacaktım ki!
Teturic: Hani lan bu Servet adamı kötü oynuyordu. Ben anlamam arkadaş, kandırdılar bizi. UEFA Kupası'na böyle kalacaklarına hiç kalmasınlar. Gelecek sene görüşürüz sizinle.

Hiç yorum yok: