"Kasım 1999'da Avrupa'da bahisçiler Galatasaray'ın 2000 UEFA Kupası'nı alma ihtimalini 1'e 250 olarak hesapladı. Ama burada, Türkiye'de, kimileri için tek bir ihtimal vardı"... Galatasaray futbol takımı 1999 yılında çıktığı 17 maçlık uzun maratonun sonunda Avrupa futbolunun en büyük ikinci kupası olan UEFA Kupası'nı kaldırmadan önce bırakın Avrupa'yı, kendi içimizde bile bu ihtimali veren yoktu belki de bu başarıya. Ancak 17 Mayıs 2000 akşamı Galatasaray futbol takımı Parken Stadyumu'na, çıktığı her turda favori gösterilen rakiplerini elemiş olarak bulunuyordu. O maçta da favori değildi Galatasaray. Karşıdaki takım Arsenal'di ne de olsa. İsmi vardı bir kere. Ama Arsenal sahip olduğu ismi kurulduğu an mı kazanmıştı? İsmini duyurmanın yolu başarıdan geçerdi ve bunun için tüm şartlar hazırdı. Galatasaray futbol takımı Arsenal'i mağlup edip Avrupa'nın 2 numaralı kupasını kaldırmayı başarmıştı.
Aradan 8 yıl geçti. Futbol takımımız değil bu kez Avrupa'nın 2 numaralı kupasını kovalayan. 2 sene evvel ligde kalmayı playoff maçları ile başaran Galatasaray basketbol takımı, yeniden yapılanma sürecinde muhteşem işler başarıyor bu sezon. Her ne kadar hesapta olmayan Türkiye Kupası yenilgileri ile sezona başlasa da, takım gün geçtikçe kendini toparladı. Son zamanlarda sezonun verdiği yorgunluk ile bir ara ligde yakaladığı liderlikten olsa da, ilk defa katıldığımız futboldaki UEFA Kupası ile eşdeğer olan ULEB Kupası'nda yarı finale adımızı yazdırmayı başardık. Bir zamanların "Yenilmez Armada"sı, İtalya'nın Torino kentinde gerçekleştirilen sekizli finalde bir başka Türk ekibi Beşiktaş ile dün yarı finale kalma mücadelesine çıktı. Maçtan önceki senaryo bilindikti. Favori her zamanki gibi rakibimizdi. Ancak bizim de adımız Galatasaray'dı. Maçı kazanma ihtimali %25 olarak görülen Aslanlarımız maç boyunca oynadıkları muhteşem basketbol ile sonuna kadar hak ettiği galibiyete ulaşmayı başardı. Maçın başında oyunda hakimiyeti eline alan Galatasaray'ımız, karşılaşmanın bitmesine 1 dakika kala oyunda ilk defa geriye düşse de hak ettiği yarı finalden olmaya hiç de niyetli değildi. Cüneyt Erden maçın bitimine 7 saniye kala, Galatasaray 60-58 gerideyken, attığı 3 sayılık şutta isabet sağlayınca salon bayram yerine döndü. Kalan 7 saniyede savunma üzerine düşeni yapınca yarı finalin kapısından içeri adımımızı atmış olduk. Bu sonuçla yıllar sonra bir Türk takımı Avrupa kupalarında dörtlü finale erişmiş oldu.
Yarı finalde ise İspanya'nın en kuvvetli ekiplerinden ve ULEB Kupası'nın da favorisi olarak gösterilen Joventut Badalona oldu. İspanyol temsilcisi Avrupa'nın en zorlu ligi olarak tasvir edilen İspanya liginde ikinci sırada bulunuyor. Bu sezon ULEB Kupası'nda yapmış olduğu 16 maçtaki tek yenilgisini Türk Telekom'dan aldı.
Alnınızdan öpüyoruz Potanın Aslanları!
Elde Osimhen var demenin yanına, Batshuayi de var rahatlığını eklemek
gerekecek
-
Okan Hoca, Osimhen - Icardi - Batshuayi forvet 3'lüsünün kimse de
olmadığını söylüyor. Rotasyon olarak en elit diye nitelendireceğimiz çoğu
takımda dahi...
5 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder