1 Eylül 2008 Pazartesi

Kayserispor: 0 - Galatasaray: 0

Bükreş'te bırakılan Şampiyonlar Ligi'nin ertesinde ilk resmi maçımız olacaktı Kayserispor müsabakası. Rakip Kayserispor, maçın oynanacağı yer de Kayseri olunca temkinli yaklaşmakta fayda vardı. Her şeye rağmen Skibbe'nin bu maçta kadro değişikliğine başvurmasını bekliyordum. Bunun da takıma olumlu yansıyacağından adım gibi emindim. Hasan Şaş'ın yokluğunda sağ kanatta Aydın'a yer vermesini ısrarla bekliyordum ki yanılmadım. Kalede ise Aykut kesik yedi. Yerini İtalyan kaleci Morgan de Sanctis'e bıraktı. 4 gün önce hazır olmadığı gerekçesiyle tercih görmeyen kaleci şartlar olgunlaşınca bir anda hazır oluverdi. Maçı kurtaran adam da ondan başkası değildi ama buraya daha sonra döneceğim.
Skibbe'nin bu maç için tercih ettiği kadro; De Sanctis, Linderoth, Meira, Servet, Hakan, Barış, Arda, Ayhan, Aydın, Kewell ve Ümit'ten oluştu. Artık Skibbe'nin Gerets gibi bir Mehmet Topal takıntısı olduğundan şüphe etmeye başladım. Yahu zaten çok az pozisyon bulacaksın, en azından orta alanda sürpriz çıkışlar yapan Mehmet'i tut. Ayhan'ı bu sezonun en formsuzu olarak nitelersek ve Linderoth'tan devşirve sağ bek yapıldığını düşünürsek Mehmet Topal'ın her halükârda yeri var bu takımda.
Maç hakkında bir şeyler söylemek istiyorum ancak kaydadeğer pek bir şey bulamıyorum açıkçası. Koskoca Galatasaray 90 dakikayı tek bir mühim gol pozisyonu bulamadan kapattı. 1 puanı ise Morgan De Sanctis'in insanüstü müdahalesi ile kurtardı. Morgan kurtarınca biz de kurtarmış sayıldık aslında. Anlayamadığım şey ise Skibbe'nin 4-2-3-1'deki ısrarı. Galatasaray'a klasik 4-4-2'den başkasının yaramadığını artık sağır sultan duydu. Madem ki tek forvetlik bir sistem düşünüyordun, alınacak golcü Baros değil Zigic olmalıydı fikrimce. Takımın bütün hücumlarını doldur boşaltlardan yakalamaya çalıştığını göz önünde bulundurursak bunun önemi biraz daha iyi anlaşılacaktır sanırım. Sen çift önlibero ile oynayıp, bu bölgeyi Ayhan ve Mehmet'e emanet edersen, ve ileride tek kalan Ümit ile orta sahanın arasını açarsan takım hücuma çıkmakta zorlanır tabii. Kaldı ki Ayhan ve Mehmet son derece ağır topçular. Korkum odur ki Linderoth sağ bekte kalıcı olsun. Cihan ve Sabri'nin sağ bek olarak başlamadığı kariyerinde sağ beke mahkum edildiğini ve Linderoth'un da iki maçtır bu bölgede iyi bir performans sergilediğini düşünürsek, İsveçli oyuncunun bundan böyle bu bölgede oynaması açıkçası beni şaşırtmaz. Galatasaray bunu hep yapıyor çünkü. Bir de Ümit gibi bir adamı tek başına ileride bırakmak, 3 tane adamın arasında kilitli kalmasına neden olmak da neyin nesidir? Ya Ümit-Baros değişikliğine ne demeli? Ayrıca Kewell geldiğinde yapılan "Arda mı oynayacak yoksa Kewell mi" tartışmaları da görüyoruz ki yersiz çıkmadı. Kewell son derece kaliteli bir futbolcu. Takıma yarar sağlayacağı da aşikâr. Ancak Kewell'in sol kanada geçmesi ile birlikte Arda Turan'ın performansında ciddi anlamda bir düşüş gözlenmekte. Sağ kanada alsan olmuyor, Lincoln'ün yerine alsan olmuyor.
Galatasaray'da gelecek olan güzel günlere erişene kadar son derece sancılu bir dönem bizi bekliyor. En azından buradan öyle görünüyor.

Hiç yorum yok: