31 Temmuz 2009 Cuma

Maccabi Netanya: 1 - Galatasaray: 4

Galatasaray iyi oynadı dün ve kazandı. Rakip zayıftı. Nasıl ki Tobol maçında ortaya konan kötü futbol ölçü kabul edilemeyecekse, bu maçta ortaya konan iyi futbolu da çok fazla ciddiye almaya lüzum görmüyorum. Yine de söyleyebilirim ki Galatasaray iyi yolda. Kewell'in, Baros'un, Mustafa Sarp'ın, Servet'in harika bir performans ortaya koyduğu maç bizlere iki önemli mesaj verdi: Arda Turan büyük bir dünya yıldızı olma yolunda adım adım ilerlerken, Sabri Sarıoğlu'nun tüm iyi niyetine karşın kendisine savunma hattında görev verilmemesi gerektiği bir kez daha bu görüşü savunanları haklı çıkardı.
Buradan yola çıkarsak Elano, Keita ve Mehmet Topal'ın da takıma girmesiyle birlikte Galatasaray belki de yılın en iyi hücum hattına sahip olacak. Pozisyon bulmakta fazla zorlanacağını sanmıyorum takımın. Bu saatten sonra ya savunmayı olduğu gibi bırakıp Gerets'in "yediğimden fazlasını atarım" zihniyetinin izini süreceğiz ya da savunmayı güçlendirip sonuçsuz pozisyonlarla dolu maçlarda herhangi bir sürprize izin vermeyeceğiz.
Birkaç noktaya da ayrı parantez açmak lazım...
Arda Turan'ın 10 numara görevinde bir performans düşüklüğü yaşayacağını düşünüyordum. Geride bırakılan maçlar gösteriyor ki Arda bir yıldız adayının yapması gerektiği gibi oyununun üstüne koymaya başladı. Dün akşam oynanan maçta yaptığı 3 asist nasıl bir 10 numara zekasına sahip olduğunu da kanıtladı sanki.
Mustafa Sarp ise beni ve birçok Galatasaraylı'yı şaşırtmaya devam ediyor. Takıma yeni katılmasının etkisiyle bir kendini kanıtlama uğraşı içinde değilse eğer Mustafa Sarp da bu sezon beni yanıltacak isimlerin başında geliyor. Biraz daha dürüst olmam gerekirse en başında. Orta sahada basmadık yer bırakmayan bu adam hakkında yazmış olduğum 'hoşgeldin' yazısında "iyi bir yedek olacağını" belirtmiştim. Hata etmiş olabilirim. Sarp bu performansını devam ettirdiği sürece Galatasaray açısından sezonun en etkili transferi olabilir.
Son olarak, elbette duran toplar... Hagi'den sonra bu konuda sıkıntı çektiğimiz belki de 2395845'inci kez söyleniyor. Maksadımız 41 defa yinelemekti, olmayınca sürdürüyoruz söylemimizi. Cesar Prates gelip geçmişti fakat o da bu işin yalnızca serbest vuruş kullanmakla olmayacağının bir göstergesi gibiydi. Baştacı ettiğimiz Lincoln'e ise değinmeyeceğim bile. Diğer özellikleri ile kurtarsa yine boynum kıldan ince olurdu ama her yönden 'sıfır'dı benim gözümde. Neyse... Bu sezon oynadığımız 3 resmi maçta gördük ki takımın antrenmanlarda duran top çalıştığı oldukça aşikâr. Bu üç maçta duran toptan 4 gol bulmuş olmamız öyle düşünüyorum ki yeterli bir umut ışığı. Eğer ki yeni transfer Elano da Lincoln gibi duran toplardaki ustalığını sadece antrenmanlara saklamazsa Galatasaray bu sezon serbest vuruşların ekmeğini çok yiyecek gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: