30 Temmuz 2009 Perşembe

Elano Blumer Galatasaray'da

Bilgisayarın kapağı yaklaşık 10 günlüğüne kapanmış... Şehir hengamesinden bir hayli uzak ama gökyüzüne az da olsa yakın bir dağ kasabasında, ağaçların atmosfere alabildiğine oksijen üflediği bir havada huzur çekmek ciğerlere inadına... Elektronik hayattan, futboldan ve tabii ki bloglardan el etek çekmek, kitapların sayfaları arasında boğulmak, her sabah Mehmet Demirkol ve Fuat Akdağ'ı takip etmek, Felipe Massa'nın iyileşmesi için göğe kaldırılan elleri bir an olsun indirmemek. En nihayetinde dönmek gerek.
Geride bıraktığım bir hafta, on günlük süreci ancak böylesine basit bir anlatımla özetleyebilirdim. Sabah dönüş yoluna düşmem gerekiyordu. Rakımı neredeyse 1000'i bulan ve 60 kilometre mesafedeki kasabaya bisiklet ile gitme hayallerim son anda başka bir bahara aktarılınca dönüşün yokuş aşağı rüyası da haliyle aynı kaderi paylaşıyordu. Gözlerin erken bir saatte kapatıldığı bir geceydi dün gece benim için. Sabah 06:20'de kalkmak bu denli kolay olmazdı yoksa. Saat 08:00'da yolun geri kalan kısmı için vasıta değiştirdiğim anda neredeyse futbolsuz geçen 10 günlük periyodun harika bir haberle son bulmuş oluşu benim şansım olsun. TRT FM'in saat başı haberlerinden biri bas bas bağırıyordu uykulu bünyeye ve son bir haftadır inadına ağrıyan sağ kulağa özellikle: "Galatasaray, Brezilya Milli Takımı'nda da forma giyen Manchester City'in yıldız oyuncusu Elano ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. Oyuncunun cuma günü İstanbul'a geleceği öğrenildi..." Tam olarak uyandığım an işte o andı. Muhtemelen uykuda olan kardeşe atlatma haberi verme zamanıydı: "Hâlâ uykuda değilsem eğer, Elano'yu almışız lan. Oha!"
Mutluyum. Tam 40 defa Brezilya Milli Takım formasını terletmiş olan Elano'yu tanımadığını iddia edip, üstüne Corinthianslı iki kapalı kutuyu Everest'in tepelerinde gezdiren bünyelere rağmen, mutluyum!

Hiç yorum yok: