1 Mart 2009 Pazar

Konyaspor: 0 - Galatasaray: 1

Başka çare bırakmamıştı Galatasaray kendine; üç maçlık nagalipliğinin bir sonucu olarak ya kazanacaktı ya da kazanacaktı. Bordeaux maçındaki insanüstü performansa bakarsak takımdan Konya'da iyi bir futbol beklemek yanlış olurdu. Beklemiyordum da zaten... İyi oynamamıza karşın kaybettiğimiz mücadeleler geliyor da aklıma, bir kez de zafer kötü futbola karşın geliversin, nedir yani! "Maçı özetle" derseniz, tek bir kelime ile cevap veririm: Arda. Galatasaray Ruhu'nun yeni nesildeki yansıması bu adam. O forma öyle yakışıyor ki üzerine. Elinden gelen ne varsa verdi bugün. Golünü attı, koştu, koştu, koştu... Sanki perşembe akşamı sahada basmadık yer bırakmayan o değildi. Biz onu hep böyle görmek istiyoruz. Biz onu iki renk altında görmek istiyoruz; sarı ve kırmızı.
Galatasaray üzerindeki şanssızlığı atmalıydı. Liderin Sivasspor olduğu, takipçilerinin de Trabzonspor ve Beşiktaş olduğu bir ortamda, ligin tamamlanması daha 13 hafta varken 8 puan geriye düşmenin pek bir önemi yoktu. Arda fırsatçılığını konuşturdu, Galatasaray patates tarlasından galibiyetle ayrıldı. Fenerbahçe'nin Sivasspor'u mağlup ettiği haftada zirveyle puan farkı beşe indi.

4 yorum:

alessandro del piero dedi ki...

arda bizim her şeyimiz elbette ama geçen gün başkanın mali kongrede yaptığı açıklamalar baya endişeye sevk etti bizleri.. borçları kapama adına altyapıdan yetişmiş bir oyuncunun satılacağından bahsetti ki bununla arda'nın kastediliyor olma ihtimali hiç düşük değil.. umarım arda değildir o ya da oysa bile kabul etmez yönetime rağmen gitmeyi ve belki de ikinci metin oktay'ımız olur..

bilog dedi ki...

Arda satılırsa çok üzülmem. Çünkü eminim ki hedeflerini gerçekleştireceği, büyüteceği bir takıma gidecek bu yetenekle. Üstelik de takıma iyi oyuncular almak için çok iyi bir maddi gelir getirecek.

Ayrıca böyle yeteneğe sahip adamlar gitmeli. Bu ülkeye takılıp kalmalarının bir manası yok. Tuncay, Nihat çok iyi yaptı diye düşünüyorum. Arda da yapacak bunu.

Anıl dedi ki...

Arda çok genç bir adam. Biz taraftar olarak futbolcu psikolojisini bilemeyiz tabii. Bana sorsanız futbolu başladığı yerde noktalasın, hiçbir yere gitmesin isterim. Ancak olur da yarın öbür gün Avrupa'da top koşturmaya başlarsa benim gözümde Galatasaraylılığından zerre kaybetmez. Yine de Arda Türkiye dışında top koşturacaksa bu takım Tuncay'ın oynadığı Middlesbrough gibi bir takım olmamalı. Arda'nın yeteneği belli. Büyük takımlar haricinde bir takımda görmek istemem onu.

bilog dedi ki...

Gönül elbet büyük liglerin büyük takımlarında oynasın ister. Ama o liglerde bir başlangıç yapmak için Middlesbrough gibi takımlarda oynayabilir. O tarz takımlar her sene kötü değildir çünkü. Bazı seneler büyük çıkışlar yapıyorlar ve Arda onlardan birine denk gelebilir. Ayrıca o takımda oynarsa Arda'nın yeteneği lig içinde bariz bir şekilde ortaya çıkacak. Tuncay'ı Chelsea istedi sene içinde menajerleri bırakmadı. İkinci senesinde Chelsea'ye transfer olma noktasına geldiyse o adam Arda hayli hayli gelir. :)

Bana sorarsan da futbolu başladığı yerde noktalasın. Bi büyük ligler turu yapsın, Şampiyonlar Ligi'ni falan kazansın. 31-32 yaşlarında dönsün yuvaya. 2-3 yıl oynasın, sonra deli gibi bir jübile yapılsın. Budur! :)