skip to main |
skip to sidebar
Beklentilerimiz yüksekti bu sezondan. Yapılan transferler ve takımdaki hava bunu fısıldıyordu kulağımıza. Galatasaray'ın umutla tutunduğu dallar birer birer kırılmaya başladı. Önce Türkiye Kupası'nda yaşanan hüsran, ardından UEFA Kupası'nda elde edilen hayal kırıklığı... Zincire son halka olarak ligi de ekledik bu gece. Kulüp tarihinin belki de en iyi kadrosunu kurduğunuz sezonun sonunda, büyük ihtimalle, elinizde kocaman bir sıfır bulacaksınız. İnsan sindiremiyor içine. Sahada gördüklerimiz henüz iki hafta önce şahit olduklarımızı inkar ediyor sanki. Galatasaray, Eskişehirspor'a Ali Sami Yen'de boyun eğerek sadece ligi değil, gelecek sezon için herhangi bir Avrupa kupasını da hiçe saydı.
2 yorum:
ama ne, sorun lincoln tabi ki.. o kadar ruhsuz olmasa, durduk yere sorun çıkarmasa, kendisini o kadar seven antrenörüne yamuk yapmasa hiç bu durumda olmayacaktık.. büyük kaptan, cesur yürek, kimse yokken o vardı; lincoln ruhsuz, istemeyince oynamayan bir onursuz, takımını satan bir oyuncu..
sizin gibi taraftarlar olduğu sürece ne kadar daha iyi konumda olabiliriz sanıyorsunuz ki? geçen sene şampiyon olurken çok mu farklıydık sanki şu konumlardan? sene ortasına kadar oynadığı topla en azından avrupa'da rakip tanımayan, önüne geleni ezip geçen ve uefa finaline çıkması cidden hiç de sürpriz olmayan takımdan önce antrenörü kestiniz stajyer diye , sonra da sezonun avrupa çapında en iyi performans gösteren oyuncularından biri olan lincoln'ü harcadınız, kapris mapris uğruna.. şimdi de gelmiş hay allah niye bu konumdayız acaba, ne oldu da bu hallere düştük diye düşünüp durun..
allahtan herkes sizin kadar bakar kör değil de kimin ne kadar vizyonlu, kimin gerçekten galatasaray'ın geleceğini düşündüğünü iyi biliyor.. büyük kaptan ama küçük hocayla daha çok üzüntü çekmeye hazırlanalım bence..
ha eğer dilim çok saldırgan geldiyse kusura bakılmasın ama aylardan beri haykırdığımız bir bir gerçekleşince insanda biraz deşarj olma duygusu ağır basıyor haliyle..
alessandro del piero,
amacın nedir, lafı nereye getirmeye çalıştın anlayamadım. Başka bir blogda da yazmışsın "Stajyer hoca" mevzusunu. Ağzına sakız oldu herhalde. Ben şu on satırlık yazıda Lincoln'ü ya da başka birini hedef gösterdim mi, ya da Bülent Korkmaz'ın tercihlerini haklı gösterdim mi? Bu çıkarıma nasıl vardın, anlamak güç! Ama evet, referans olarak geçmiş yazılarımı almış olabilirsin. Yanar döner bir adam değilim. Taraftarlığı başkasından öğrenecek de değilim. Lincoln'den zerre haz etmediğim de bir gerçek. Bakıyorum da bazılarının Lincoln sevgisi Galatasaray sevgisinin önüne geçmiş. Geldiği günden bu yana kulübe zarar vermekten ziyade bir şey vermeyen bu adama gösterilen karşılıksız sevgiyi görünce kimin taraftar olup kimin taraftar olmadığını anlamak pek de zor değil. Koskoca Galatasaray Lincoln'e kaldıysa vay halimize...
Dilin ağır mı geldi? Ben bunu bilemem. Bunun muhasebesini kendin yapacaksın. İnsanları görüşlerinden dolayı yadırgıyorsan bu da senin bileceğin iş. İnsan ettiğini bulur neticede. Sen belli ki bir şeylere çok kızmışsın, hıncını da başkalarından çıkartmaya çalışıyorsun.
Yorum Gönder