20 Aralık 2008 Cumartesi

Yine Yeni Yeniden

UEFA Kupası'nda dün yapılan kura çekimlerini takip ederken aklımda tek bir takım vardı: Bordeaux. İçime mi doğdu bilmiyorum ama muhtemel rakiplerimiz içinde istediğim tek takım Bordeaux'du. Rahat eleyeceğimiz gibi bir düşünceye kapılmamıştım. Fransız ekibini bu yüzden istiyordum. Zira Avrupa Kupaları'nda kimseyi küçümse gibi bir lüksümüz yok. Hele hele Bordeaux'u, hiç yok! Son iki sezondur önce Şampiyonlar Ligi'nde, sonra da UEFA Kupası'nda rakibimiz oldular ve yaptığımız 3 karşılaşmada 2 mağlubiyet 1 de beraberlik aldık. Galibiyetimiz yok yani! İşte tam da bu yüzden istiyordum Bordeaux'u. Futbol eski defterleri açmayı seviyor, biliyoruz, bu kez çok hızlı oldu. Her ne kadar geçtiğimiz sezon bize geçtikleri kıyağı unutmamış olsak da söz konusu karşı karşıya oynamak olduğunda her şey bir kenara bırakılır.
Dünden itibaren başladı yine "Lokum gibi kura" deyişleri. Biz millet olarak bunu neden yapmak zorunda hissediyoruz ki! "Çek Bir Letonya"lar hafızlarımızda hâlâ taptaze.
Galatasaray'ımız rakibiyle ilk maçını 18 Şubat 2009'da deplasmanda, rövanşı ise 26 Şubat 2009'da İstanbul'da oynayacak. Turu geçmemiz halinde ise NEC Nijmegen ile Hamburg eşleşmesinden tur atlayan takım ile 4.turda karşı karşıya geleceğiz.

2 yorum:

bilog dedi ki...

Kurada Bordeaux'nun çıkmasına ben de çok sevindim. Nedeni güçlü bir takım olması.

Sene başı şampiyonlar ligi elemesi için kurada hayvan gibi takımların arasından Steua Bükreş çıkmıştı ve elenmiştik ya, sırf bu olaya sinirimden UEFA kuralarında "en kötüsü, en güçlüsü çıkar işallah!" diye bedduamsı bir şey etmiştim kendi takımıma. Kuralarda Hertha Berlin, Olympiakos, Benfica'lı grubu görünce "lan keşke demeseymişim" diye içimden geçirdim fakat sonu iyi oldu (Bu arada o zaman takmadığım Metalist'in grup lideri olması da ayrı bir komikliktir). İşte o yüzden bu kuralarda da güçlü takım istedim. Bordeaux kendi liginde geçen sene 2. olmuş, bu sene 3. gidiyor. Şampiyonlar Liginde grubunda Roma ve Chelsea vardı. Elbette ki gruptan çıkamazdı. Bu güçsüzlüğünü göstermez. Yapabileceği tek şeyi yaptı ve UEFA'ya geldi. Bu takıma güçsüz demek tamamen saçmalık!

Bu nedenle Bordeaux güzel kura. Kendi içimde yani nedeni. Güçlü takım olsun, yenelim :)

Hamburg için de(tabi Nec'i eleyeceğini öngörerek) aynı şeyi düşünüyorum ve çeyrek final yolunu çizilmiş görüyorum Galatasaray için. Haydi bakalım!

Cthulhu dedi ki...

Lokkkum gibi kura falan demiyeceğim ama alınacak bir intikamımız olduğu konusunda da hemfikirim. Doğru düzgün top oynadığımızda kimsenin bizi yenemeyeceği de bir gerçek.

Ayrıca 2. maç da Sami Yen'de. Olur olur, bu iş olur.